İsimsiz

Hayatta iki tip insan vardır, Hedefi olanlar ve olmayanlar. Çevrenize bir bakın, hedefi olan kaç genç göreceksiniz, tek tek çevirin ve konuşun lütfen. Hedefi olan bir genç için bize düşen tek şey var saygı duyup destek olmak ve o hedefini gerçekleştirmesine dua etmek. Aslı çevremizdeki hedefi olan ender gençlerden (ki di yi özellikle eklemedi, ölüm bir son değildir, sonsuzluğa açılan kapının önemli evresidir. Ölüler kendilerini muhtemelen ölü olarak da bilmiyorlardır.) Ben Aslı’yı aramızdan ayrıldıktan sonra yazılarınızdan tanıyabildim, daha önce tanımış olsaydım, mutlaka tebrik eder, çocuklarıma koçluk yapmasını isterdim. Dünyada imrenerek baktığımız sanatçılar, sporcular o mertebelere kolay mı geliyor, kolay mı yetişiyor, kolay mı tarihe isimlerini yazdırıyor. Hedefi olup o hedef için canını ortaya koyanlar ancak isimlerini tarihe yazdırabiliyor. Ben ne gençler gördüm yerlerde paramparça, Aslı ise dimdik ayakta, hayatını hedefine adamış. Dilerim RABBİSİNİ de tanıyarak içmiştir şehatedi. Şimdi aklı fikri cinsellikte olan bir yazar bozuntusunun yazdıkları ile neşemizi de kaçırmayalım, hedefi olup da oraya yönlenmiş gençlerimize köstek de olmayalım. Oğlum satranç oynamaya ilk başladığında onu yendiğimde veya arkadaşlarına yenildiğinde bunu kesinlikle kabullenemiyor, çok üzülüyordu, ancak bu ona bir kamçı olarak kendisini geliştirmesine yardımcı oluyordu. Ne zaman satrançdaki başasırızlıklara üzülmez hale geldi, o zaman başarısı ve o spora ilgisi yok oldu. Keşke tüm çocuklarımızın bir spora ilgisi olsa ve bu uğurda göz yaşı dökecek kadar bütünleşseler de başarının ne olduğunu bilip kıymetini bilseler. Yok çocuk başarısızlıkta üzülüyorsa o sporu yaptırmayalım demek kadar ahmakça bir düşünce olamaz.